Proje kapsamında hattın basınç kapasitesi 70-100 bar aralığında olacak. Hidrojen üretim kapasitesi ise 5 gigavat olarak hesaplanıyor.
Hattın, rafineri, petrokimya tesisleri, gübre ve amonyak üretim merkezleri ile organize sanayi bölgelerine yakın konumlanması planlanıyor. Bu sayede hem enerji taşımacılığı hem de sanayiye düşük karbonlu girdi sağlanması amaçlanıyor.
YASAL DÜZENLEME ÇAĞRISI
Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER) Başkan Yardımcısı Murat Aşçı yaptığı açıklamada, hattın ulusal enerji altyapısına stratejik katkı sağlayacağını ifade ederek, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu’na hidrojenin açık biçimde dahil edilmesi gerektiğini ve bu sayede sektörün yasal güvence kazanacağını ve yatırımların önünün açılacağını belirtti.
HİDROJENLİ ARAÇ KULLANIMI DÜZENLENMELİ
Aşçı ayrıca, hidrojenin rüzgar ve güneş enerjisinden üretilen elektriğin taşıyıcısı olarak mevzuatta tanımlanması gerektiğini kaydederek, hidrojenli araçların kullanımına ilişkin izin, güvenlik ve standart düzenlemelerinin yapılması gerektiğine dikkat çekti.