KONTROLLÜ ZARAR EDİYORUZ
İçten, iç pazarın ithal ayakkabı ile dolduğu bu ortamda ihracatın da kur seviyesi nedeniyle sektörü taşıyamadığını aktararak, ocak-temmuz dönemini 612 milyon dolar ihracat ve 1 milyar
49 milyon dolar ithalatta tamamladıklarını ilk 7 ayda dış ticaret açığının 437 milyon dolara ulaştığını söyledi.
“Kontrollü zarar ile işi kurtarabilir miyiz diye bakıyoruz. Her gün işçi çıkarıyoruz” diye konuşan İçten, “Ekonomiyle enflasyonla mücadelede istediğimiz sonuca ulaşamadığımız her gün aslında bizim bir fabrikamızın kapandığı anlamına geliyor. Maalesef şu anda kredinin bir faydası yok bize. Diyelim ki devlet bize yüzde 25 faizle kredi veriyorum dedi. Kullanacak durumumuz yok. İş yapamıyoruz. Çok acilen döviz kurunun bizi rekabetçi hale getirmesine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Konkordatonun maliyeti 1.2 milyar TL
Ayakkabı sektörünün yan sanayi ile birlikte büyük bir ekosistemi etkilediğini aktaran İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve 22. Ayakkabı ve Yan Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Hüseyin Çetin, Uzakdoğu’da 150-200 dolar olan asgari ücret maliyetinin Türkiye’de işverene brüt maliyetinin 1.200 dolara kadar çıktığını ve bu maliyetlerle artık spor ayakkabı üretmenin imkansız olduğunu söyledi. Türkiye’nin deri ayakkabı ile bir fark yaratabileceğini kaydeden Çetin, konkordatoların etkisini ise şöyle değerlendirdi: “Bizim sektörde son dönemde Konya’da bir firma konkordato ilan etti. 1 milyar 200 milyon TL sektöre zarar verdi. Bunun arka planında 200 firma var ve bu konkordatodan 200 firma etkilendi. 20-30 firma konkordato ilan etmesi önemli değil ama arka planda etkisi büyük oluyor.”