Enerji Günlüğü – Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın ABD ziyareti sırasında enerji alanında yapılan anlaşmalara ilişkin bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, nükleer ve doğalgaz başta olmak üzere ABD ile mutabakat zaptları imzalandığı, BOTAŞ`ın ABD`li şirketlerle uzun vadeli LNG tedarik anlaşmaları yaptığı belirtildi. Özellikle ABD ile imzalanan sivil nükleer işbirliği mutabakatına dikkat çekilerek, Akkuyu örneğine olduğu gibi kamu kaynaklarının bu kez ABD`ye aktarılmasının hedeflendiği vurgulandı.
Açıklamada, Akkuyu`da Rusya`ya kurdurulan nükleer santralın bir benzerinin bu kez ABD`ye kurdurulmak istendiği ifade edilerek, “Bu tür belgelerin sonraki teknik anlaşma, kontrat veya uygulama adımlarına zemin oluşturmak amacıyla hazırlandığı göz önüne alınırsa, ülkemizin bu kez de ABD`nin sahibi olacağı bir santrala ev sahipliği yapacağı ve verilecek alım garantisi ile kamu kaynaklarının Rusya`ya olduğu gibi bu kez de ABD`ye aktarılmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır” denildi.
“YENİLENEBİLİR YATIRIMLARIN ÖNÜ TIKANIYOR”
Açıklamada ayrıca doğalgaz ve nükleer santrallara verilen alım garantilerinin yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü tıkadığı ifade edildi. Açıklamada, “Doğalgaz ve nükleer santrallara verilen alım garantileri nedeniyle bugün ülkemizde atıl bir üretim kapasitesi vardır. Bu gerçek, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı santralların yaygınlaşmasındaki en büyük engeldir. Sınırları içindeki nükleer, kömür gibi sorunlu kaynaklara dayalı elektrik üretim tesislerini tasfiye eden Avrupa ülkelerinin arz güvenliğini sağlamak için Türkiye`nin seferber olması ve yatırımcı arayışı, açıkça yanlış ve yıkıcı bir enerji politikasının derinleştirilmeye çalışıldığını göstermektedir” ifadeleri yer aldı.
“KAMUCU MODELE GERİ DÖNÜLMELİ”
Türkiye`nin enerji politikasının dışa bağımlılığı azaltmak yerine uluslararası enerji tekelleri arasında denge kurmaya dayalı şekillendiğini, ülkenin bir “enerji dağıtım merkezi”ne dönüştürülmeye çalışıldığını belirten açıklamanın devamında şöyle denildi:
“Elbette Rusya`ya olan bağımlılığın azaltılması ve kaynak çeşitliliğinin sağlanması ülkemiz için hayati önemdedir. Bunu sağlayabilmemizin tek koşulu, kamusal bir planla yerli teknoloji de geliştirerek yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmaktır. Rusya`ya sağlanan imtiyazların benzerlerinin ABD`ye de verilmesiyle çözüm sağlanmayacağı ortadadır. Ekonomik sorunlarımız uluslararası tefecilerin sözcüsü konumundaki Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşlarla çözülemez; enerji bağımsızlığı için kamunun doğrudan yatırım yaptığı kamucu modele geri dönülmesi gerekir. Pahalı enerjinin enflasyon ve ekonomi üzerindeki yükünü düşürmek için, üretimden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu tekeli yeniden kurulmalıdır”.