Kömür bölgelerinde adil dönüşümü mümkün kılmak için merkezin önerileri şöyle sıralandı:
– Beceri dönüşümü ve bölgesel ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi ile istihdam artırılmalı; yeniden istihdamı güç olanlar içinse destekleyici politikalar bölgelerle ilişkilendirilerek tasarlanmalı. Bu kapsamda özellikle istihdam teşvikleri, eğitim programları, erken emeklilik ve diğer sosyal desteklere yönelik olarak ETS gelirleri ve uluslararası işbirlikleri dahil olmak üzere finansal kaynakların geliştirilmesi önem taşıyor.
– İstihdamın bölgesel boyutunun, sürdürülebilir kalkınmayı odağına alan bütüncül bir planlama aşamasından başlayarak geçiş sürecinin tüm aşamalarının bir parçası olması gerekiyor. Bu kapsamda merkezi kamu kurumları ile birlikte yerel yönetimler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, işveren kuruluşları ve sendikalar kadar dönüşümün itici gücü olan ihracatçı ve büyük ölçekli firmalar da değer zincirleri boyunca sorumluluk almalı.
KÖMÜR MADENCİLİĞİNDE 40 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR
Türkiye’de kömür madenciliğinde yaklaşık 40 bin kişi çalışıyor. Bu sayı 16 milyon kişiyi aşan toplam istihdamın çok küçük bir bölümünü (%0,2) oluşturuyor. Ancak, bazı bölgelerde kömür madenciliği yerel ekonomi ve istihdam açısından kritik bir rol oynuyor.
Yeşil dönüşüm sürecinde kömür madenciliği bölgelerinde istihdam kayıplarını en aza indirmek için Merkez şu önerileri sunuyor:
– Faaliyetini durduracak işletmelerde çalışanların farklı sektörlerde istihdamını kolaylaştırmak için beceri dönüşümü ve işe yerleştirme programları tasarlanmalı.
– Kömür madenciliği ve bağlantılı faaliyetlerin yoğunlaştığı bölgelerde yeni istihdam alanlarını geliştirici programlar tasarlanabilir.
– Kömür ve linyit madenciliğinde, eğitim düzeyi düşük ve 45 yaşını geçmiş çalışanlar yüksek işsizlik riski ile karşılaşabilir. Risk grubu çalışanların yoğun, bağımlı nüfusun ve işsizlik oranlarının yüksek olduğu bölgelerde destekleyici sosyal destek programları tasarlanmalıdır.