Yabancı yatırımcılara sahte belgelerle konut satılarak Türk vatandaşlığı verildiği ortaya çıktı. Değeri 400 bin doların altında olan ve inşaatı bile başlamamış konutlar, sahte raporlarla değerli gösterildi. 555 konut üzerinden 2.691 yabancı bu yolla vatandaşlık aldı. CİMER ihbarıyla başlatılan soruşturmada 87 kişi hakkında iddianame hazırlandı, onlarca kişi tutuklandı. Uzmanlar, Türkiye’nin itibarının zedelendiğini belirterek yasal sürecin hızla işletilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de gayrimenkul alan yabancılara yönelik büyük bir sahtekârlık zinciri deşifre oldu. Yabancı yatırımcıları hedef alan şebeke, sahte belgelerle inşaat halindeki ya da gerçek değerinin çok altındaki konutları yüksek bedelle satmış gibi göstererek Türk vatandaşlığı kazandırdı. Olayla ilgili açılan davada 87 kişi hakkında iddianame düzenlendi.
Sahte Rapor, Sahte Dekont, Sahte E-imza
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, olayın 2019-2023 yılları arasında birçok şehirde sistematik şekilde yürütüldüğü ortaya kondu.
Sahte e-imzalar, bankaya yatırılmamış gibi gösterilen sahte dekontlar, ve gerçeğe aykırı düzenlenmiş değerleme raporları ile inşaatı bile başlamamış projeler satılmış gibi gösterildi. Bu sayede 400 bin doların altında olan gayrimenkuller için uygunluk belgeleri alındı ve Türk vatandaşlığı verildi.
CİMER’e Yapılan İhbar Zinciri Ortaya Çıkardı
Soruşturma, CİMER’e yapılan bir ihbarla başlatıldı. İlk operasyonda 15, ikinci dalgada ise 35 kişi tutuklandı. İstanbul, Yalova, Sakarya, Kocaeli, Tekirdağ ve Balıkesir gibi illeri kapsayan soruşturma kapsamında, 555 konut üzerinden toplam 2.691 yabancının vatandaşlık aldığı tespit edildi. İddialara göre bazı projeler henüz temel aşamasındayken bile değerleme raporlarında “400 bin doların üzerinde” gösterildi.
Sektör Uyardı: Türkiye’nin İtibarı Zedeleniyor
Ortadoğu Turizm Acenteleri Başkanı Hüseyin Kırk, yurt dışındaki birçok yatırımcının dolandırıldığını ve bu durumun Türkiye’nin uluslararası itibarı açısından büyük zarar verdiğini söyledi:
“Değeri 100-150 bin dolar olan konutlar, sahte raporlarla 250 bin dolar gibi gösteriliyor. Böylece hem yatırımcı aldatılıyor hem de vatandaşlık şartları kağıt üzerinde tamamlanmış gibi gösteriliyor. Yurt dışında artık Türk inşaat firmalarına güven kalmadı.”
Avukatlardan Hukuki Süreç Çağrısı
Avukat Zafer İşeri ise sürecin sadece emlak ofisleriyle sınırlı olmadığını vurguladı:
“Bu dolandırıcılık zincirinde sadece emlak ofisleri değil, değerleme raporlarını düzenleyen uzmanlar, tapuda işlem yapan memurlar ve denetim görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri de soruşturulmalı. 2.691 kişinin sahte belgelerle vatandaş olduğu iddiası son derece ciddi ve tüm yönleriyle soruşturulmalıdır.”