Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı Ayhan Sulak, özellikle kentsel dönüşüm projelerinin maliyet baskısı altında olduğunu ve üretim sürecinin yavaşladığını belirtti. Sulak, artan maliyet ve işçilik giderlerinin konut fiyatlarına yansıdığını, bunun da satışlarda belirgin düşüşlere neden olduğunu vurguladı. Yüksek kredi faizlerinin vatandaşın konut kredisine ulaşımını zorlaştırdığını belirten Sulak, satışlardaki yavaşlamanın asıl nedeninin de bu durum olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Sulak, vatandaşın daha uygun fiyatlı konuta ulaşabilmesi için büyükşehirlerde yeni arsa üretiminin sağlanması ve kat karşılığı oranlarının makul seviyelere çekilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
SATIŞLARDA YAVAŞLAMA
İmalat sürecinin yavaşladığını ve konut teslim sürelerinin uzadığını belirten Sulak, “Son dönemdeki inşaat maliyetlerinde yaşadığımız fiyat artışlarını ne enflasyon oranıyla ne de kurdaki yükselişle eşleştirebiliriz. Her iki etkeninde üzerinde artışlar yaşadık. Bu artışlardan en çok kentsel dönüşüm projeleri yapan taahhütlü meslektaşlarımız etkilendi. Proje teklif aşamasındaki fiyatlarla devamında gelen maliyet artışlarının karşılanması imkânsız hale geldi. Dolayısıyla imalatlar yavaşladı, teslim süreleri uzadı. Projelerin tamamlanabilmesi için fiyat farkları istenmek zorunda kalındı. Maliyet ve işçilik oranlarındaki artış doğal olarak satış fiyatlarında artışa ve satışlarda yavaşlamaya sebep oluyor. Satışlardaki yavaşlamanın asıl sebebi vatandaşımızın konut kredisine ulaşımındaki zorlukları. Kredi oranlarının yüksekliği alımların yavaşlamasının en büyük sebebidir” diye aktardı.
YATIRIMLAR MEVDUATA KAYDI
Mevduat faizlerinin yüksekliği nedeniyle, alıcıların konut yatırımı yapmak yerine birikimlerini bankalardaki mevduat hesaplarına yönlendirdiğini dile getiren Sulak, “Meslektaşlarımız artan maliyetler nedeniyle üretim kalitelerinde değişikliğe gitmeyip, vatandaşımızın kolay ulaşabileceği ve ihtiyacını karşılayabileceği büyüklüklerde konut üretmeyi tercih ediyorlar. Birçok meslektaşım yeni projelerinin hazırlığını yapıyor. Enflasyon ve faiz oranlarının düşmesiyle beraber önümüzdeki dönem sektörümüzde hareketlenmenin başlayacağını öngörüyoruz. Finansman, kredi faizleri ile maliyet artışlarını birleştirdiğimizde, meslektaşlarımız bu oranlar arasında ezilmemek için yeni projelerine başlamak için bekliyor. Mevduat faiz oranlarının yüksek olması ise alıcının konut almak yerine yatırım tercihini mevduat tarafına döndürüyor” dedi.
KONUT ALMAK İÇİN EN UYGUN DÖNEM
Konut almak için en uygun dönemde olduğunu vurgulayan Sulak, sözlerinin devamında ise şu ifadelere yer verdi:
“Geçmiş yıllara bakıldığında, konutun her zaman mevduat ve dövizden daha fazla kazandırdığı görülüyor. Bu açıdan bakıldığında, bugünkü mevduat tercihinin uzun vadede doğru bir yatırım olmadığını söyleyebiliriz. Ülkemizde yatırım alışkanlıkları genellikle faiz oranlarına bağlı şekilleniyor; faizler yükseldiğinde vatandaş mevduata, düştüğünde ise konuta yöneliyor. Ancak bugün konut satışlarında yaşanan düşüş nedeniyle, sektör temsilcileri maliyetlerdeki artışa rağmen fiyatları çok sınırlı oranda yükseltebildi. Bu da konut almak için uygun bir dönem oluşturuyor. İnşaat maliyetlerinin en büyük kalemi arsa olduğundan, vatandaşın daha uygun fiyatlı konuta ulaşabilmesi için kamu eliyle büyükşehirlerde yeni arsa üretiminin sağlanması ve kat karşılığı oranlarının makul seviyelere çekilmesi büyük önem taşıyor.”
Kaynak: İlkses- Merve Ağrıç