İnanışa göre bu iki tanrı yeryüzünde hep bir mücadele içindedirler.
Bu sonsuz kavgada her bir taraf, diğerine karşı eşit sürelerle galip gelir. Hürmüz ve Ehriman’ın galibiyet dönemleri, dünyamızın gün dönümleridir aynı zamanda. Günler uzarken Hürmüz’ün saltanatı, Geceler uzarken Ehriman’ın saltanatı hüküm sürer.
22 Haziran’ın ilk saatlerinde, yani İran topraklarının eski inanışlarından Zerdüştlüğün efsanesine göre gecelerin uzamaya başladığı, Ehriman’ın saltanatının ortaya çıktığı saatlerde ABD, İran’ın nükleer tesislerini havadan vurdu.
Efsanelerdeki olaylarla tarihin tesadüflerini bir kenara bırakırsak, bombalama sonrası toplanan İslami Şura Meclisi (İran’ın yasama organı) Hürmüz Boğazını resmi olarak kapatma kararı aldı.
İran yasama organının aldığı bu karar mevcut Anayasal Sistem açısından sonuç doğurmuyor. Kararın yürürlüğe girmesi için Anayasa Koruma Konseyi tarafından onaylanması gerekiyor.
Zerdüştlüğün kutsal kitabı Avesta’da adı geçen ve kötülük tanrısı Ehrimanla mücadele eden iyilik tanrısından adını alan Hürmüz Boğazı, petrol ve Doğalgaz (LNG) ticareti açısından önemli bir bölge… Bu boğaz Umman Körfezi ile Basra Körfezi’ni birbirine bağlayan boğazdır. Konumu itibariyle Arap Yarımadası ve Asya’nın denizde birbirine en çok yaklaştığı noktadır.
Hürmüz Boğazı çok dar bir deniz geçişidir. Ama dünyada ticareti yapılan petrolün neredeyse yüzde 20’si, yıllık toplamda altı milyar varilden fazla petrole karşılık gelen bir miktar Hürmüz Boğazı’ndan geçmek zorunda olan gemilerle taşınır.
Kuveyt, Irak, İran, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar, ihraç ettikleri petrolü Hürmüz üzerinden uluslararası pazarlara ulaştırır. Aynı zamanda dünya sıvılaştırılmış gaz (LNG) ihracatının da yaklaşık yarısı Hürmüz Boğazından geçer. Bu yönüyle bakıldığında Hürmüz Boğazı, dünya enerji piyasalarının yumuşak karnı durumunda.
Herkesin merak ettiği konuya gelirsek: Hürmüz Boğazı gerçekten kapanır mı?
Lafı hiç uzatmayalım, dünyayı büyük bir felakete götürebilecek bir petrol ve LNG arz şoku yaratacak bir boğaz kapatma kararı, en az nükleer silahlar kadar etkili ve bu etkisi nedeniyle, o ölçüde kullanılamaz silahtır.
Dünya ekonomisinde doğuracağı büyük sonuçların yanısıra petrol ve doğalgaz ihracatçısı Arap ülkelerini de doğrudan etkileyecek bir hareket olacağı sebebiyle de tehlikeli bir silahtır diye düşünüyorum.
İran’ın ise yeni cepheler açmaya, yeni düşmanlıklar oluşturmaya hiç ihtiyacı yok.