Konkordato Takip platformunun verilerine göre sadece nisan ayında 444 şirket mahkemelerin kapısını çaldı. Bunların 10’u iflas etti, 199’una geçici, 136’sına ise kesin mühlet verildi. Oysa geçen yılın aynı ayında konkordato başvurusunda bulunan şirket sayısı sadece 214’tü. Artış yüzde 100’ü aşıyor.
Daha çarpıcısı ise yılın ilk dört ayında yaşanan toplam tablo. Ocak-nisan döneminde konkordato başvurusu yapan şirket sayısı 1727’ye ulaştı. 1308 dosyada mahkemeler ya geçici ya da kesin mühlet kararı verdi.
İflas kararı çıkan dosya sayısı ise 53. 2024’ün ilk dört ayında başvuru sayısı 706 idi. Sadece bir yılda konkordato taleplerinde yüzde 145’lik bir artış yaşandı.
Sektörel dağılıma bakıldığında 2025’in en kırılgan sektörünün inşaat olduğu görülüyor. 461 şirketle listenin başında yer alan inşaatı, 276 başvuruyla tekstil ve 93 başvuruyla gıda takip ediyor. 2024’te konkordato rekoru tekstildeydi. Bu yıl işler, kentsel dönüşümdeki duraksama ve kamu ihalelerindeki daralma nedeniyle inşaatçılar için daha da zorlaştı. İstanbul, 1061 başvuruyla iller sıralamasında zirvede.
Bu durum, ekonomik darboğazın en çok metropolde hissedildiğini de ortaya koyuyor. Ekonomistlere göre konkordato başvurularındaki bu keskin artışın arkasında birkaç temel neden var:
Yüksek faiz oranları, kurlardaki dalgalanma, tahsil edilemeyen alacaklar ve en önemlisi iç talepteki keskin daralma.
