İngiltere Genelkurmay Başkanı Amiral Tony Radakin’in 64 bin askerlik bir kuvvet önerisi, Avrupa savunma bakanları tarafından “imkânsız” olarak nitelendirildi. Fransa ve İngiltere, 5 ila 10 bin askerle katkı sağlamayı planlarken, Almanya, Polonya, İspanya ve İtalya gibi ülkeler asker göndermeye karşı çıkıyor.
Litvanya Savunma Bakanı Dovilė Šakalienė’nin, “Rusya’nın 800.000 askeri var. Eğer 64.000 asker bile toplayamıyorsak, bu zayıf görünmek değil, zayıf olmaktır” sözleri, Avrupa’nın askerî acziyetini gözler önüne seriyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifakın Ukrayna‘ya asker gönderme planı olmadığını defalarca vurguladı. Bu durum, Avrupa’nın güvenlik konusunda ABD’ye olan bağımlılığını pekiştiriyor. ABD’nin Ukrayna’ya asker göndermeyeceğini açıklaması, Avrupa’nın askerî planlarını daha da zora sokuyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’nın NATO üyeliğine karşı çıkması ve Rusya’nın Kırım üzerindeki egemenliğini tanıma önerisi, Avrupa’nın güvenlik stratejilerini sarsıyor. Trump’ın bu tutumu, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlama konusundaki yetersizliğini daha da belirgin hale getiriyor.
Avrupa orduları, personel ve finansman eksikliği nedeniyle Ukrayna’ya asker gönderme konusunda yetersiz kalıyor. İngiltere’nin bile topçu ve lojistik destek gibi alanlarda eksiklikler yaşadığı belirtiliyor. Bu durum, Avrupa’nın askerî kapasitesinin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor.
Estonya ve Finlandiya gibi ülkeler, sınır savunmalarının zayıflayacağı endişesiyle asker göndermeye sıcak bakmıyor. Polonya, İspanya ve İtalya ise asker göndermeye kesinlikle karşı çıkıyor. Bu ülkelerin tutumu, Avrupa’nın ortak bir askerî güç oluşturma konusundaki başarısızlığını ortaya koyuyor.
_iyi, güzel, doğru_ yolunda
Bu bağlantı sizi https://www.barandergisi.net dışındaki bir siteye yönlendiriyor.