Bakan Şimşek, New York ve IMF temaslarının pozitif ve olumlu geçtiğini açıkladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek “Biz yatırım bankası değiliz biz devletiz, rakamları tahminleri her gün revize etmeyiz” diyerek büyüme ve diğer veriler için gerekirse revize yapılacağını yaşanan şoklara göre sürekli değişiklik yapılmayacağını kaydetti.
Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar:
Enflasyonu düşürmek birinci önceliğimiz, bu konuda irade değişikliğimiz yok.
Yatırımcılar içerideki siyasi gelişmelere karşı programın dayanıklılığını sordu; programa çok güçlü bir destek var.
Global olarak risk iştahındaki azalma bizden fon çıkışını tetikliyor.
Türkiye büyümek için dış talebe az bağlı.
Geçici olarak büyüme yavaşlasa da orta-uzun vadede büyüme perspektifimiz güçlü.
Fon çıkışından bir miktar daha fazla etkilenmiş olabiliriz, ortaklık yatıştığında Türkiye’nin çok ciddi avantajları olduğu ortaya çıkacak.
Nette enflasyon Merkez Bankası’nın hedef patikası içinde kalacak.
Enflasyon beklentilerinde sınırlı kötüleşme var.
Dünyadan kopuk yaşamıyoruz. Önlemler alıyoruz.
Bütçeyi daha verimli alanlara kaydırıyoruz. Tasarruf tedbirlerimiz zaten başlamıştı.
Programda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç yok, yatırım ayağını çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz.
Avrupa Birliği daha çok nasıl ekonomik anlamda daha olumlu bir gelecek inşa ederim anlayışında. İç pazarda daha güçlü bir entegrasyon görülürken diğer önemli ülkelerle işbirliğinde.
Türkiye küresel arzda çok fazlasıyla karşı karşıya gelecek. Hızlı büyüyen bir ekonomi, yetişmiş insan stoğunda da önemli bir ülke. Türkiye’nin altyapısı birçok gelişmekte olan ülkelerin alt yapısından çok daha ileri.
Siyasi gelişmeler ne olursa olsun bu yatırımlar gelecek. Türkiye sırtını portföy yatırımlarına dayamadı. Bu program yapısal dönüşüm üzerinden küresel yatırım niteliğinde bir programdır. Enerjide yeşil dönüşüm büyük fırsatlar üretiyor.
Yakında elektrikli araçlarda, bataryada Türkiye güçlü bir şekilde öne çıkacak. Avrupa Birliği tam üyelik stratejik bir fırsattır. Türkiye’de her şey yolunda giderken 2020’de AB’deki bazı ülkelerin siyasi yaklaşımlarıyla bloke edildi.